Tüp Mide (Sleeve Gastrektomi) Ameliyatı Nedir?

dr varol tup mide

Tüp mide ya da tıbbi ismiyle Sleeve Gastrektomi ameliyatı midenin cerrahi işlemle bir tüp (boru) haline getirilmesidir.

Sindirim sistemi incelendiğinde karşımıza adeta  “su tesisatı” gibi bir görüntü çıkar!

Yemek borusu, bağırsaklar, hepsi ince uzun borular şeklinde organlardır.

Bir istisna vardır: Midemiz!

Midemiz bir depoyu andırır.
O nedenle “boru” değil “kese” şekliyle dikkat çeker.

İşte “Tüp Mide Ameliyatı” tanımı da buradan çıkmaktadır. Çünkü, ameliyatla midenin büyük bir kısmı geri dönüşü olmayacak şekilde vücuttan çıkarılarak, yemek borusun ve bağırsaklarla devam eden bir sistem haline getirilir. Mide bir tüp şekline dönüşür.

Tüp mide yani Sleeve Gastrektomi ameliyatında mideye hiçbir yabancı cisim yerleştirilmez. Ameliyat sonrasında midenin şekli nedeniyle “Tüp Mide Ameliyatı” olarak anılır.

Tüp mide ameliyatı sonrasında midenin hacmi küçülür.
Ancak vücuda tek etkisi bu değildir.
Bu operasyonun mideden salgılanan açlık hormonu üzerinde de ciddi etkisi bulunmaktadır.

Ameliyatın ardından kişide yemeğe karşı istek azalır, beyin daha az açlık hisseder, bu nedenle tüp mide ameliyatı sadece mekanik etki değil hormonal etkiler de oluşturur.

Tüp Mide (Sleeve Gastrektomi) Ameliyatı Hangi Hastalıklarda Kullanılır?

'Morbid Obezite' aşırı kilolu olduğunuzu anlatan bir terimdir.

Bir kişi için bu terim kullanılıyorsa tehlike var demektir.

Diyet ve sporla eğer ideal kilonuza ulaşmanız mümkün değilse işte o zaman tedavi ihtiyacı ortaya çıkar.

Tüp mide ameliyatı birincil olarak bir morbid obezite tedavisidir.

Morbid obeziteye eşlik eden birçok hastalık tip 2 diyabet dâhil, bu cerrahi tedaviden yüksek oranda fayda görür. Ancak asıl hedef obezite değil de tip 2 diyabet olduğu durumlarda bypass gurubu ameliyatların başarısı daha yüksektir.

Ayrıca tüp mide ameliyatı ileri derece obezite hastalarında bir geçiş ameliyatı olarak da kullanılabilir. Aşırı kilolu yani ileri derece obez hastaları bypass grubu ameliyatlara hazır hale getirebilmek için tüp mide ameliyatı kullanılabilir.

Tüp Mide Ameliyatı Kilo Sorunu Olan Herkese Uygulanabilir Mi?

Tüp mide ameliyatı için kimi şartların oluşmasına ihtiyaç vardır.

Geliniz bu şartlara göz atalım ve gerekirse kendimizi de sınayalım.

Elbette kararı uzman hekiminiz verecektir.

Kimlere tüp mide ameliyatı uygulanabilir?

Vücut Kitle İndeksi 40 kg/m²’nin üzerinde (morbid obez yani ileri derecede obez) olanlar.

Vücut Kitle İndeksi 35-40 arası olup aşırı şişmanlığa bağlı tip 2 şeker hastalığı, hipertansiyon, uyku apnesi gibi sorunlar yaşayanlar da morbid obez olarak kabul ediliyor ve mide küçültme ameliyatı olmaları gerekebiliyor.

Ayrıca obeziteye bağlı “yeni” tip 2 şeker ve metabolizma bozukluğu olan ve Vücut Kitle İndeksi 30 – 35 arasındaki hastalarda da obezite doktorunun kararı ile ameliyat yapılabiliyor.

Obezite ameliyatları estetik amaçla yani kişinin daha zayıf görünmesi için değildir.
Bir tedavidir!

Kozmetik amaçlı kilo kaybı taleplerinde, 18-60 yaş sınırı dışındaki hastalarda, alkol ya da madde bağımlılarında, çok ciddi kalp ya da akciğer hastalığı olanlarda tüp mide ameliyatı önerilmemektedir.

Tüp Mide Ameliyatı Kaç Yaşına Kadar Yapılır?

Tüp mide yani mide küçültme ameliyatı 18-65 yaş arası kişilere yapılır. Kişinin mide ameliyatına uygun aday olması için, Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen Vücut Kitle İndeksi (VKİ) değerlerinin 35 ve üzerinde olması gerekir.

18 yaş altındaki kişiler için obezitenin derecesi ile birlikte yukarıda sayılan hastalıkların varlığı önemlidir ve hekim kararının yanı sıra ebeveyn onayı da gereklidir.

65 yaş üstü kişiler için ise sağlık durumu ve ameliyatın gerekliliği (kişinin kilosuna bağlı sıkıntıları ve yaşadığı sorunlar) değerlendirilir.

Sleeve Gastrektomi Ameliyatı Öncesi Yapılması Gereken Tetkikler

Ameliyat öncesi yapılabiliyor ise mutlaka diyet yapılmalı ve bir miktar kilo verilmelidir. Bu işlem hem ameliyata bağlı riskleri azaltır hem de karaciğer boyutlarını küçülttüğünden cerrahi işlemi kolaylaştırır.

Obezite cerrahisi öncesinde hastanın boy ve kilosuna bakılarak ameliyata uygunluğu incelenir. Hastanın bildiği yandaş bir hastalığı ve kullandığı düzenli ilaçlar varsa mutlaka doktorla paylaşması gerekmektedir. Ameliyata herhangi bir engel görülmezse hasta detaylı bir tetkik sürecine girer.

Bu tetkikler:

  • Kan tahlilleri
  • SFT (solunum fonksiyon testi)
  • EKG
  • Akciğer grafisi
  • Tüm Batın USG
  • Olası bir mide patolojileri için ameliyat öncesi endoskopi ile mide değerlendirilir.

Yandaş hastalık varlığı olan hastalardan ek testler istenebilmektedir. Tetkikler yapıldıktan sonra endokrinoloji, göğüs hastalıkları, kardiyoloji, psikoloji birimlerince tetkikler değerlendirilir. Son olarak hasta diğer doktorların raporları ve tetkikleri ile anestezi doktoru muayenesine girer. Anestezi doktoru, ‘hastanın anestezi almasına herhangi bir engel var mı? Varsa ne gibi önlemler almak gerekir?’ gibi sorunların yanıtlarını arayarak önceden risk tespiti yapar. Eğer ameliyata engel bir durum varsa ameliyat iptal edilebilir veya hastalığa uygun tedavi süreci uygulanır, ondan sonra ameliyat yapılabilir. Ameliyattan 12 saat önce katı gıdaların, 8 saat öncede sıvı tüketiminin sonlanması gerekmektedir.

Tüp Mide (Sleeve Gastrektomi) Ameliyatı Nasıl Yapılır?

  • Tüp mide ameliyatı genel anestezi altında yapılan bir ameliyattır.
  • Tüp mide ameliyatı neredeyse her zaman kapalı yani laparoskopik yöntemlerle yapılır. Cerraha ve hastaya göre vücutta açılan tek veya 4-5 delikten ve hatta robot ile de yapılabilir. Delikler çok küçük olduğu için estetik anlamda ileride sorun yaratmamaktadır.
  • Ameliyat sırasında hata yapıp mideyi çok küçültmemek için yemek borusunun çapı kadar mide girişine bir kalibrasyon tüpü yerleştirilir. Bu kalibrasyon tüpü sayesinde mide yemek borusunun devamıymış gibi küçültülürken, aşırı darlık ve tıkanma oluşması engellenmiş olur.
  • Damarlanma ve kanamayla ilgili önlemler alındıktan sonra mide özel kesici ve kapatıcı aletlerle (zımbalama) boydan boya kesilir.
  • İşlem bittikten sonra ameliyatın başında konulan kalibrasyon tüpü çıkartılır.
  • Ameliyat sırasında bir veya birden fazla farklı teknikle kaçak olup olmadığı test edilir. Benzer testler ameliyat sonrasında da yapılabilmektedir.

Sleeve gastrektomi morbid obezite için mükemmel bir cerrahi işlemdir. Genellikle fazla
kiloların % 50 ‘si ameliyat sonrası ilk 6 ayda % 75 ‘i ise 12 ay içinde verilir.

Tüp Mide Ameliyatının Riskleri Nelerdir?

Mide küçültme ameliyatlarında çok nadiren de olsa hayati komplikasyonlar gelişebiliyor.
Tüp mide ameliyatı sonrası kanama ya da kaçak gibi yüzde 1’ de olsa gözlenebilecek kimi riskler hasta için yaşamsal tehdit oluşturabiliyor.

Uzman cerrahi ekipler, oluşabilecek komplikasyonlara karşı da gerekli girişimleri yapacak eğitim ve donanıma sahiptir.

Tüp mide ameliyatları majör cerrahi yani büyük cerrahi ameliyatlarıdır. Diğer tüm büyük cerrahi ameliyatlarında olduğu gibi ameliyat sonrası çeşitli riskler de bulunur. Tüp mide ameliyatı riskleri kişinin hastanın yaşı ve kilosu arttıkça artmaktadır.

Ancak, tüp mide ameliyatının ve gastrik bypass ameliyatının risklerini ele aldığımızda ölüm riski en az ameliyatlardan biridir. Bu risk safra kesesi ameliyatı kadardır.

Bilimsel çalışmalara göre şişmanlarda apandisit, safra kesesi ameliyatı riskleri zayıflara göre biraz fazladır. Ancak bu risk ölümü ifade etmez. Örneğin kalp damar cerrahisinde erken dönemde ölüm oranı yüzde 2 civarında iken, mide küçültme ameliyatında ise binde 1 oranındadır.

Tüp mide ameliyatı öncesi hastalar, operasyonu yapacak doktorlar tarafından bu riskler konusunda kapsamlı olarak bilgilendirilir.

Unutulmamalıdır ki obeziteye bağlı riskler, tüp mide ameliyatı risklerinden çok büyük oranda fazladır.

Mide küçültme ameliyatı olan morbid obez kişilerde diğer sağlık sorunlarına bağlı riskler, örneğin karaciğer yağlanması, böbrek hastalıklarına yakalanma riski, şeker ya da yüksek tansiyon ortadan kalkar. Dolayısıyla mide küçültme ameliyatı hem riski az, hem de diğer ameliyatların riskini azaltan bir ameliyattır.

Sleeve Gastrektominin Avantajları

  • Orta ve ileri derece obezlerde çok iyi sonuçları olan bir ameliyat tekniğidir.

  • Laparoskopik (kapalı) olarak yapılabilir, böylelikle yara iyileşmesi daha hızlı, ağrı daha az ve hastanede kalış süresi kısalmaktadır.

  • Hipertansiyon, uyku apnesi ve diyabet gibi obeziteye bağlı yandaş hastalıklar ameliyat sonrası % 70-80 oranında düzelir.

  • Bu teknikde bağırsak kesme ve tekrar bağlantı gerekmez.

  • Mide fonksiyonlarında bir değişiklik olmaz, sadece mide hacmi küçülür. Dolayısıyla az miktarda da olsa normal olarak her tür gıda tüketilebilir.

  • Hastaların büyük çoğunluğu ameliyat sonrası fazla kilolarının % 50’sini ilk 6 altı ay içinde kaybederler.

  • Mide duvarının % 75’nin çıkarılması sonucu, açlık hissi veren Ghrelin hormon üretimi çoğunlukla elimine edilir ve bu nedenle açlık hissi azalır.

  • Sleeve gastrektomi, gastrik by-passdan daha basit bir ameliyattır.

  • İnce barsağı bypass eden işlemlerde olduğu gibi mineral ve vitaminlerde hiçbir emilim bozukluğu oluşmaz, bu durum yaşlı hastalarda önemli olabilir.

  • Dumping sendromu oluşmaz ayrıca şeker ve şekerli yiyecekler daha iyi tolere edilebilir.

  • Gastrik bandda (mide kelepçesi) olduğu gibi vücutta yabancı cihaz bulunmaz.

  • Gerektiğinde diğer obezite cerrahi ameliyatları için planlama şansı verir.

  • Ameliyat sonrası geç dönem yan etkileri nadirdir. Hâlbuki gastrik bandda % 25 gastrik bypass da ise % 10 oranında geç dönem komplikasyonları görülebilir.

Tüp Mide Kıbrıs

Obezite Kıbrıs

Obezite Cerrahisi Kıbrıs

Mide Balonu Kıbrıs

Gastrik Bypass Kıbrıs Operasyon

Obezite Cerrahisi

Obezite konusunda deneyimli doktor

Obezite doktoru

Mide tüpü uzmanı

Obezite ameliyati fiyatları

Obezite ameliyati ücretleri

  1. Kıbrıs'ta obezite cerrahi uzmanı

  2. Kıbrıs 'ta mide balonu ameliyatı

  3. Obezite tedavisi sonrası estetik

  4. Obezite ve Diyet